3 Haziran 2010 Perşembe

İSRAİL İLE SAVAŞAMAYIZ ÇÜNKÜ

Türkiye'nin bütün kılcal damarlarına kadar müdahale eden İsrail ile savaşa girer miyiz?.. İsrail ile savaşırsak bizi nasıl bir son bekliyor?.. / Yusuf Gegin cevapladı...

Yazarımız Yusuf Gezgin yaklaşık bir yıl önce kaleme aldığı yazıda Türkiye ile İsrail arasındaki gerginliğe değinmiş ve Türkiye'nin neden İsrail ile savaşa giremeyeceğini yazmıştı.

İşte Gezgin'in O Düşündüren Yazısı:

Yusuf Gezgin / Aktifhaber

İsrail Türkiye'ye Saldırırsa Ne Olur?


Ortadoğu’da aynı film bir defa daha izleniyor. İsrail masum, sivil ayırmadan şehirleri bombalıyor. İnsanların üzerine bombalar boca ediyor ve bütün dünya bunu seyrediyor. Dil ucuyla kınamalar dışında ciddi bir tepki yok. Öyle anlaşılıyor ki İsrail-ABD ittifakı Lübnan’a yerleşecek, Suriye’yi doğudan ve güneyden kıskaca alarak demokratikleştirecek!.... Kan gölüne çevirecek, mevcut despotik yönetimi aratır zulümlere, iç çatışmalara maruz bırakacak. İsrail Ortadoğu’daki mevzilerini güçlendirerek, “vaat edilmiş topraklar”a bir adım daha yaklaşacak.


İsrail az nüfusuna, ateş çemberi içinde olmasına bakmaksızın; ensesine bindiği ABD’nin desteğiyle (dini) hedefleri doğrultusunda; reelpolitiğin, mantığın rağmına dünyaya meydan okuyarak ilerlemeye devam ediyor.

BOP'un hedefinin Yahudi-Avanjelik ittifakı doğrultusunda Türkiye'nin de bulunduğu 20 den fazla Müslüman ülkeyi yapılandırmak, sınırlarını yeniden çizmek olduğunu defalarca söylemiştik. Gündemdeki düşmanlar İran ve Suriye olduğu için diğerleri kurbanlık ineklerin sükûneti içindeler. Sıranın kendilerine gelmeyeceği, şartların değişebileceği temennisiyle pısırık ve tepkisiz davranmaya devam ediyorlar. Başta AB olmak üzere diğer küresel aktörler muhalefetlerini pastadan alacakları payın oranını artırmak için kullanıyorlar. Kurbanlardan yararlanma sevdasındalar. Irak’a, Afganistan’a ve Lübnan’a “insanlık dramı” olarak bakan ülke yok gibi. İslam ülkelerindeki Batı kuklası diktatörler vatandaşlarının gazını almakla meşguller. Batıyla bozuştuklarında Irak benzeri bir “Demokratikleştirme!”den endişeliler.


RİCE açıkça “yeni bir Ortadoğu” konusundaki kararlılıklarını deklere etti. Yapılandırılacak Ortadoğu’da Körfezden Bangladeş’e kadar pek çok İslam ülkesi bulunuyor. Öyle anlaşılıyor ki bölgedeki bütün ülkeleri demokratikleştirecekler! yani IRAK’LAŞTIRACAKLAR.


Beklenenin aksine Suriye’den sonra sıradaki ülke İran değil Türkiye olabilir. Daha önceki bir yazımda[i] bahsettiğim gibi Türkiye’ye müdahale dostane! yöntemlerle olacaktır. Ben Batı’nın- ABD’nin Şiayla ve İran’la ciddi problemi olduğunu düşünmüyorum. Aksine Batı’nın İslam Dünyasında GÜÇLÜ BİR Şİİ DAMAR oluşturmaya çalıştığına inanıyorum. Gelişmeler bu tezi doğrular niteliktedir.

Hariri suikastı ABD-İsrail ittifakına Suriye üzerinde baskı kurma ve kendilerine direnebilecek Suriye Ordusunun Lübnan’dan çıkarılmasını sağladı. Hariri suikastı-Suriye ordusunun çıkarılması ve Lübnan’ın işgali birbiriyle bağlantılıdır.

Bazılarının komplo teorisi, hatta deli saçması gördüğü olay gerçekleşir İsrail Urfa’yı ve iki nehir arasını işgale yeltenirse ne yaparız?

“Biz Irak’a ve Suriye’ye benzemeyiz güçlü ordumuz onların ağzının payını verir” diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Hücrelerimize kadar girmiş İsrail’in bizi dostane! Yöntemlerle değil de silahla dize getirmeye çalışacağını varsayarsak; İsrail’le mücadele edecek durumda olmadığımız anlaşılacak, hatta Suriye’den daha dezavantajlı olduğumuz görülecektir. Maalesef İsrail tek kurşun atmadan, kısa sürede ordumuzu ve silahlı güçlerimizi bloke edecek imkânlara sahiptir.


Günümüzde savaşlarda modern silahlar, elektronik cihazlar kullanılmaktadır. Biraz bilgisayardan anlayanlar bu cihazların yazılımlarla, programlarla çalıştıklarını bilirler. TSK’yı tanıyanlar da savaş aygıtlarımız, haberleşme sistemlerimizle İsrail’e ne kadar bağımlı olduğumuzu bilirler. İsrail’le olası bir savaşta Mehmetçiklerimize güvenimiz tamdır. Ne var ki İsrail’den aldığımız silahlara ve bu silahlar üzerindeki yazılım programlarına itimadımız yoktur. İsrail sahip olduğumuz elektronik cihazları çökertebilecek, uçaklarımızı kalkamaz hale getirebilecek kadar Türk Ordusu’nun içindedir. Savaş teknolojimiz bütünüyle İsrail’e teslimdir. Bu yönüyle İsrail karşısında bizim Suriye kadar bile şansımız yoktur. İsrail’le askeri bağlantılarımızın ihtilaller sonrasında, özellikle 28 Şubat sürecinde yoğunlaşması ve savunma sanayiimizin İsrail’e endeksli olmasının, pek çok emekli askerin İsrailli firmalar adına iş takibi yapmasının ulusalcı! kesimlerce sorgulanmaması şayanı dikkattir.


Sadece silahlı güçlerimizin değil sivil kurumlarımızın pek çoğunun yazılımları ve programları da; (kripto veya açık) Yahudi firmalarınca yapılmaktadır. MERNİS projesinden, başında “Milli” bulunan MİT’in güvenlik ve personel yazılımlarına kadar pek çok işte İsrailli firmaların parmağı vardır. Yani İsrail ve Yahudi firmaları Türkiye’nin bütün kılcallarına nüfuz etmişlerdir.


İsrail’e elektronik ve teknolojik bağımlılığımızı gösteren bir olay 2 yıl önce bir kış günü yaşandı. Karabük civarında bir F16’mız düşmüş, 3-4 gün sisten dolayı uçağa ve pilotuna ulaşılamamıştı. Uçakların yazılımını yapan İsrail firmasına ulaşılması sonucu onların verdiği kodla uçağın yeri tespit edilebilmişti. Düşmüş bir uçağın yer tespitinde bile muhtaç kaldığımız İsrail’le muhtemel bir savaşta nasıl mücadele edeceğimizi varın siz hesap edin.


Türkiye’nin güneyinde aleyhimize bir yapı oluşmaktadır. Irak’a müdahaleden sonra hemen bütün Kürt guruplar ABD-İsrail ekseninin yerel müttefiki haline geldiler. Suriye’de de ilerleyen zamanda Irak tarzı ve Türkiye’nin aleyhine gelişmeler yaşanacaktır. Büyük projeler büyük zaman dilimlerinde gerçekleşir ancak ABD-İsrail BOP’ta hazım kapasitesinin ötesinde oldukça hızlı ilerlemektedirler. Yakın zamanda sıranın Türkiye’ye geleceği muhakkaktır.

ABD-İsrail ittifakının Türkiye’ye silahlı bir saldırıda bulunacağına ihtimal vermiyorum. Bahsettiğim gibi bizi “daha teknik ve dostane!” yöntemlerle halledeceklerdir.

Farzı muhal İsrail Türkiye’ye saldırırsa ne olur?

Türk silahlı kuvvetlerinin elektronik altyapısı “Off” olur. Olsun biz süngülerimizle de bir avuç Yahudi’nin hakkından geliriz alimallah.

Hiç yorum yok:

Kategoriler

"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
Mustafa Kemal ATATÜRK