16 Aralık 2009 Çarşamba

'Kürt Meselesi'nin Kurbanları

Türkiye, ne zaman Kürt meselesi ile ilgili çözüm arayışlarına girse süreç kanlı eylemlerle kesiliyor. Oysa bu 'kurgulanmış kavga'da pek çok değerimizi yitirdik.

Türkiye, ne zaman Kürt meselesi ile ilgili köklü çözüm arayışlarına girse süreç kanlı eylemler ve provokasyonlarla kesiliyor. Son günlerde yaşadığımız olaylar yine aynı oyunun tezgâhlandığını gösteriyor.

Geçmişten ders alınmamış olacak ki, silahlar, bıçaklar, sopalar ellerde yine bazı gruplar sokaklarda. Oysa bu 'kurgulanmış kavga'da pek çok değerimizi yitirdik.

Geçmişe baktığımızda Turgut Özal'dan Eşref Bitlis'e, Adnan Kahveci'den Uğur Mumcu'ya ve adını sayamayacağımız binlerce masum vatandaşımızı bu uğurda feda ettiğimizi görebiliriz. 'Derin Devlet'in işi olarak görülen cinayetlerin zamanlamasının Kürt meselesinin konuşulduğu dönemlere denk geldiği de... Kaybedilen isimlerin tamamı bu haftaki Aksiyon Dergisi'nde yer aldı.

Dergi, kapak dosyasında Kürt meselesine siyasi ve demokratik çözümün konuşulmaya başladığı 1990 yılından itibaren süreci irdeleyen bir analiz yayımladı. Çarpıcı bilgiler içeren analizde yapılan suikastlar ve provokasyonlar irdeleniyor. Kürt meselesi ile doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkilendirilen kanlı olaylarda bir çok önemli isim ortadan kaldırılmış.

İşte o isimler:

Eski MİT Müsteşar Yardımcısı Hiram Abas: 26 Eylül 1990'da ilk sivil MİT Müsteşarı olma hayaline kavuşamadan öldürüldü. Özal'a yakınlığıyla bilinen Abas, Kürt meselesinin sivil çözümünden yanaydı.

Başbakanlık Başmüşaviri emekli Korgeneral Hulusi Sayın: 30 Ocak 1991'de öldürüldü. 1989 yılına kadar OHAL Asayiş Birlikleri Kolordu Komutanlığı görevinde bulunan Sayın, Kürt meselesinin sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini savunuyordu.

HEP Diyarbakır İl Başkanı Vedat Aydın: 5 Temmuz 1991'de polis kimlikli kişiler tarafından alınarak öldürüldü. Cenazesinde de kalabalığın üzerine ateş açıldı, Diyarbakır savaş alanına döndü. JİTEM adının karıştığı bu cinayet Kürt sorunundaki en büyük provokasyonlardan biri olarak görülüyor.

ANAP Milletvekili Adnan Kahveci: Mayıs 1992'de Özal'a sunduğu Kürt raporunda: "Askeri çözümle hiçbir ülke çözüme ulaşamamıştır." ifadelerini kullandı. Kahveci bir yıl sonra şüpheli bir trafik kazasında hayatını kaybetti.

72 yaşındaki Yazar Musa Anter: 20 Eylül 1992'de Diyarbakır'da öldürüldü.

Gazeteci Uğur Mumcu: 24 Ocak 1993 tarihinde uğradığı bombalı saldırı sonucu öldürüldü. Öldürülmeden önce PKK-Devlet ilişkisini irdeleyen bir kitap üzerinde çalışıyordu.

Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Eşref Bitlis: 17 Şubat 1993'te şüpheli bir uçak kazasında hayatını kaybetti. Bitlis vefatından bir hafta önce Suriye, İran ve Irak dışişleri bakanlarıyla PKK'nın bitirilmesi için görüşmeler yapmıştı.

Cumhurbaşkanı Turgut Özal: 17 Nisan 1993'te vefat etti. Eşi Semra Özal hala eşinin öldürüldüğünü savunuyor. Özal'ın ölümü Kürt meselesini çözme çabaları ile ilişkilendiriliyor.

HEP kurucularından Mardin Milletvekili Mehmet Sincar: 4 Eylül 1993'te faili meçhul cinayetleri araştırmak için gittiği Batman'da öldürüldü.

Diyarbakır Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Bahtiyar Aydın: 22 Ekim 1993 tarihinde Lice Tugay Komutanlığı bahçesinde alnından vurularak öldürüldü. PKK terör örgütü çok sansasyonel bir eylem olmasına rağmen Bahtiyar Aydın cinayetini hiçbir zaman üstlenmedi.

Jandarma İstihbarat Astsubayı Hüseyin Oğuz: yıllar sonra yaptığı açıklamada Aydın cinayetinin arkasında JİTEM olduğunu söyledi. Aydın, Kürt sorunun sadece askeri yöntemlerle çözülemeyeceğini savunuyordu.

Eski Diyarbakır JİTEM Grup Komutanı emekli binbaşı Ahmet Cem Ersever: Duruşma için gittiği Ankara'da öldürüldü. Cesedi 4 Kasım 1993'te bulundu. PKK'yla mücadele adına yapılan kanunsuzlukları ve uyuşturucu ticareti gibi yasa dışı faaliyetleri mahkemede açıklayacağını söylemişti.

Behçet Cantürk: 24 Ocak 1994'te öldürüldü. Bu tarih, dönemin Başbakanı Tansu Çiller'in "Elimizde PKK'ya yardım eden Kürt işadamlarının listesi var, hesap soracağız" açıklamasından sonraya rastlıyor. Bu süreçte Savaş Buldan, Hacı Karay'ın da içinde bulunduğu pek çok işadamı infaz edildi.

Gazeteci Metin Göktepe: 8 Ocak 1996'da öldürüldü.

Sabancı Holding Yönetim Kurulu üyesi Özdemir Sabancı, Haluk Görgün ve Nilgün Hasefe: 9 Ocak 1996'da Sabancı Center'ın 25. katında susturucu takılmış tabancayla öldürüldüler. Sabancı Grubu'nun1995'te Kürt Sorunu üzerine hazırlattığı raporda "Bu sorunu sadece fabrika kurarak çözemeyiz." deniliyordu.

Diyarbakır Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okan: 24 Ocak 2001'de uğradığı silahlı saldırı sonucu hayatını yitirdi. Halkla kurduğu güçlü bağ ve Hizbullah, JİTEM gibi güçlere karşı başlattığı mücadele ile ön plana çıkmıştı.

Eski HADEP genel başkanlarından Hikmet Fidan: 6 Temmuz 2005 tarihinde Diyarbakır'da öldürüldü. PKK'nın eylemlerini eleştiriyordu.

Hiç yorum yok:

Kategoriler

"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
Mustafa Kemal ATATÜRK