21 Kasım 2008 Cuma

Hizbullah Hakkında Yeni Bilgiler

Ergenekon'un sağ kolu Hizbullah, topyekün operasyon için "sızma"yı tamamladı. Deşifresi..

Ankara'da iki hafta önce bir grup Hizbullahçı yakalandı. Daha önce domuz bağı ve mezar evleri ile anılan örgüt şimdi yöntem değiştirmiş. Kurduğu derneklerle "ezilenleri temsil ediyor". Dershane kuruyor, dergi yayınlıyor, günlük gazete hazırlığı yapıyor. Faaliyetlerini Güneydoğu'dan Batı illerine kaydırıyor. Bunun için de Said-i Nursi'den M. Şevket Eygi'ye kadar pek çok ismi kullanıyor.

Türkiye Hizbullah gerçeği ile yüzleştiğinde takvimler 2000 yılını gösteriyordu. Ağırlıklı olarak Güneydoğu'da faaliyet gösteren Zehra Grubu'nun lideri İzzettin Yıldırım kaçırılmıştı. Bu olayı aydınlatmak için başlatılan operasyonda da örgüt lideri Hüseyin Velioğlu'na ulaşılmıştı. Velioğlu'nun öldürülmesinden sonra yaşananları ise Türkiye bir korku filmi gibi seyretti.

Önce Hizbullah'ın arşivi ele geçti. Ardından da mezar evler, domuz bağları gibi o güne kadar literatürde olmayan bir vahşet dalgasıyla karşı karşıya geldi Türkiye. Hizbullah 1990'ların ortasından itibaren biliniyordu. Ama 2000 yılına kadar büyük şehirlere inmemişti. Satırlı dehşet ilk defa yüzünü bir büyük metropolde, İstanbul'da gösterdiğinde yer yerinden oynamıştı.

Birbiri ardına yapılan operasyonlarla yüzlerce militanı tutuklanan Hizbullah şimdi kılık değiştirdi. Hizbullahçılar silahlı mücadeleyi reddeden İslami grupların içlerine sızıyor, Said-i Nursi, Prof. Dr. Esat Coşan, Fethullah Gülen, Süleyman Hilmi Tunahan gibi geniş kitlelere malolmuş İslamcı liderlerin kitaplarını okuyorlar. Almanya'da Yeni Müjde dergisini yayınlayan örgüt, Diyarbakır'da üniversiteye hazırlık dershanesi işletiyor, çocuk dergisi çıkartıyor. Geçen hafta Ankara'da yapılan bir operasyon ile gündeme gelen Hizbullah'ın, yakalanan belgeler ışığında 2008 fotoğrafı bir hayli renkli.

Lider kadrosu Avrupa'da

17 Ocak 2000'de, İstanbul Beykoz'da Hizbullah'a karşı ilk operasyon gerçekleştirildi. Bu operasyonda örgütün lideri Hüseyin Velioğlu öldü. Velioğlu ile birlikte de Hizbullah'ın merkez arşivi deşifre oldu. Bu bilgiler ışığında Şırnak'tan Ankara'ya, Diyarbakır'dan Konya'ya kadar pek çok ilde eşzamanlı operasyonlar gerçekleştirildi. Örgüt bu operasyonlardan sonra neredeyse yok olmak üzereydi.

Hizbullah aldığı ağır darbeden kurtulmak, bozulan imajını düzeltmek için bu defa taktik değiştirdi. Legal faaliyetlere yönelen Hizbullah, lider kadrosunu yurtdışına taşıdı. Örgüt yurtdışında Türklerin yoğun olarak yaşadığı ülkeleri hedef seçti. Şimdi Almanya, İsviçre, Fransa, Hollanda, Avusturya gibi ülkelerde faaliyet gösteriyor. Avrupa grubunun başında ise Hizbullah'ın günümüzdeki lideri İsa Altsoy var. Altsoy'un yanı sıra Ali Demir, Erdoğan Kığın, Bilal Atmaca, Hizbullah'ın Avrupa'da yaşayan üst düzey lider kadrosu. Hizbullah, Avrupa'da 2000'de gerçekleştirilen operasyonla bozulan imajını, dağılan kadrolarını toparlama peşinde. O yüzden de şiddetten son derece uzak bir profil çiziyor. Ders grupları oluşturuyor, düğün, cenaze gibi sosyal içerikli ziyaretler yapıyor. CD ve kasetler satıyor. Ancak bunları yaparken ders grupları, tıpkı Türkiye'de olduğu gibi diğer grupları tanımıyor, örgütten başlarındaki imam dışında da kimseyi bilmiyor.

Hizbullah bu arada Avrupa'da dergi de yayınlıyor. Daha önce Müjde ismiyle yayınladıkları derginin başında Ali Demir var. Demir aynı içerikli dergiyi şimdi Yeni Müjde adıyla çıkarıyor. Dergi Avrupa'nın tüm ülkelerinde satışa sunuluyor. Hizbullah'ın Almanya'da Kültür ve Araştırma Merkezi, Kompasse e.V. derneği ile Vahdet Bürosu bulunuyor.

Avrupa'da bu faaliyetleri bulunan örgüt Türkiye'de de boş durmuyor. Güneydoğu Anadolu başta olmak üzere tüm Türkiye'de hızla örgütleniyor. Bunun için de en başta Mustazaflar Derneği'ni kullanıyor.

İŞTE HİZBULLAHÇI KURULUŞLARIN DÖKÜMÜ
Hizbullah'ın etkinlik alanı sadece Mustazaflar Derneği ile sınırlı değil. Örgüt 33 derneği kontrol altında tutuyor. Umut-Der (Muhtaçlar İle Dayanışma Derneği), İkra-Der (İkra Eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği), İhya Eğitim Kültür ve Yardımlaşma Derneği, Bilge Kültür Eğitim Sağlık ve Dayanışma Derneği, Şefkat Eli-Der (Şefkat Eli Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği), Akdeniz Kültür İlim Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği, Anadolu İlim, Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Anadolu-Der), Toplumsal Dayanışma ve Şura Derneği (Şura-Der) bu derneklerin en belli başlıları.
Örgütün üç tane de kitabevi var; Seyran Reklam, Özlem ve Dua isimlerinde. Seyran Reklam, Güneydoğu Anadolu'da, Bingöl'de yayıncılıkla uğraşıyor. Özlem ve Dua ise İstanbul'da İslamcı yayınevleri arasında yer alıyor.
Mustazaflar Derneği adını, Danimarka'da yayınlanan Hz. Muhammed karikatürlerinden sonra duyurdu. Dernek Diyarbakır'da on binlerce insanın katıldığı büyük bir miting düzenlenmesine öncülük etmişti. Büyük şehirlerde ise ramazan aylarında kurduğu iftar çadırları, yardım paketleri ile ortaya çıktı.
Hizbullah Bingöl'de BİL, Diyarbakır'da ise As İntegral dershanelerini işletiyor. Bu dershanelerde özellikle lise çağındaki öğrencilere ulaşan örgütün bir de haftalık gazetesi var; Doğru Haber. Kısa dönemlik hedefleri arasında gazeteyi günlük hale getirmek ve bir televizyon kanalı kurmak var. 35 bin dolara satın alınan Çağrı FM'de örgütün denetiminde yayın yapıyor. Ancak güvenlik güçlerine göre asıl hedefleri ülke çapında yayın yapacak bir televizyon kanalına sahip olmak.

Türkiye'de yayın yapan, İnzar dergisi de örgütün yayın organları arasında. 19 bin tiraja sahip derginin bir de çocuk eki var. Hizbullah, sadece üniversiteye hazırlık dershaneleriy-le yetinecek gibi gözükmüyor. Diyarbakır'da bu yıl faaliyete geçecek bir özel okulun da inşaatı sürüyor.

Hizbullah eskiden olduğu gibi Kürt kartına oynamaya devam ediyor. Düzenlenen etkinliklerde özellikle Kürtçe konuşuyor, cenazelerde Kürtçe mevlit ve kasideler okuyorlar. İnzar dergisinde de Kürt Gerçeği adlı bir diziyi yayına soktu Hizbullah. Bu konudaki ilham kaynakları ise iddialarına göre İmam Humeyni: "Dünya ve ahiretleri heba olmaya doğru giden, kendileri hakkında İmam Humeyni'nin 'Ümmetimin yetimleri' dediği Müslüman Kürt halkına daha çok sahip çıkmamız, Kur'an'a ve İslam'a dönmeleri için gecemizi gündüzümüze katmamız gerekmektedir."

Güneydoğu'da 1990'lı yılların ortalarına kadar yaşanan faili meçhulleri, satırlı cinayetleri, Kürt milliyetçiliği ile tanınan şahıslara yönelik suikastları hatırlayınca İnzar'da yayınlanan yazı oldukça şaşırtıcı.

İSLAMİ CEMAATLERE SIZMA
Hizbullah’ın şimdilerde izlediği bir başka taktik ise toplumsal meşrutiyeti olan İslami grupların içine girmeleri. Bu durum da son derece ilginç bir tesadüfle ortaya çıktı. Bir grup öğrenci Mardin-Mazıdağı Çok Programlı Lisesi’nden Bolu Dörtdivan Çok Programlı Lisesi’ne geçiş yaptı. Şaşırtıcı biçimde, geçiş yapan öğrencilerin tamamının ebeveynleri Hizbullahçıydı ve hemen hepsinin sabıka kaydı vardı.

Öğrenciler davranışlarıyla kendilerini izleyenleri şaşırtmaya devam ediyorlardı. Hepsi Süleymancı diye bilinen Nakşibendi bir grubun yurtlarında kalmak istiyordu. Ancak hem Dörtdivan’daki yurt yöneticileri, hem de okul müdürleri bu hareketliliği zamanında tespit etmişlerdi.

Hizbullah’ın “sızma” girişimi sadece Süleymancılarla sınırlı kalmadı. Fethullah Gülen grubu, Kırkıncı Hoca cemaati, İskender Paşa grubu Hizbullah’ın yeni hedefiydi. Kırıkkale’de Erzurum’da cemaat ve tarikat yurtlarına girmek istiyorlardı. Bir zamanlar “kafir” olmakla, işbirlikçilikle suçladıkları isimlerle şimdi yan yana gelmeye çalışıyorlardı. Hatta bu amaçla Diyarbakır’da Bingöl’de evler açmışlardı. Evlerde Said-i Nursi’nin Risale-i Nurlarını, Prof. Dr. Esat Coşan’ın kitaplarını, S. Ahmet Arvasi’nin, M. Şevket Eygi’nin eserlerini, yazılarını, Sızıntı dergisi, Zaman, Yeni Şafak gibi gazeteleri bulunduruyorlardı. Yaptıkları toplantılara çok sayıda İslami derneği davet ediyordu Hizbullah. Ya da bu derneklerin haberleri olmadan isimlerini kullanıyordu. Mustazaf-Der’in Diyarbakır’da düzenlediği mitingde muhafazakar gruplardan Adıyaman-Menzil Dergahı, isminin kullanılmasına şiddetle karşı çıkmıştı.

Tüm bu bilgiler geçen hafta Ankara’da yapılan Hizbullah Operasyonu sonrasında ele geçirilen belgelerle ortaya çıktı. Bir dönem mezar evleri, domuz bağı ile anılan Hizbullah şimdi yaptıkları ile hedef şaşırtıyor…

Haber: Sezin Özsel/Aktüel Dergisi

Hiç yorum yok:

Kategoriler

"Türk milletinin karakteri yüksektir. Türk milleti çalışkandır. Türk milleti zekidir... Türk milleti milli birlik ve beraberlik içerisinde güçlükleri yenmesini bilmiştir… Türk milletinin tarihi bir niteliği de güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır..."
Mustafa Kemal ATATÜRK